Başlık: Eko-Faşizm: Solculuğun Anormal Bir Dalı
Tarih: 29.09.2020
Kaynak: 06.08.2022 tarihinde şuradan çevrildi: theanarchistlibrary.org
Notlar: Çeviri: Azad Güneri
İngilizce Aslı: Ecofascism: An Aberrant Branch of Leftism, bu kaynak el yazmalarından alındı: imgur.com/a/v8HfNuW ve şurada arşivlendi: archive.md/HAkfJ

"Eko-Faşistler", bu terimi anladığım kadarıyla, en az iki ortak özellik taşıyorlar:

  1. Modern teknolojinin tamamen reddini savunmuyorlar; onun yerine bazı teknolojilerin limitleneceği ve gezegenimizin doğasının sağlığını garantiye alacak şekilde [bu teknolojilerin] "akıllıca" kullanılmasını [belirleyen] bir topluluk yaratmak istiyorlar.

  2. Beyaz üstünlüğünü, değilse bile en azından, beyaz ayrılıkçılığını savunuyorlar.

İlk olarak I. maddeyi ele alalım. Esas olarak, eko-faşistler planlı bir toplum istiyorlar, ki bu onların sosyalist oldukları anlamına gelir, çünkü sosyalizmin temel fikri planlı bir toplum yaratmaktır.[1] Planlı toplum illüzyonunun temelleri Aydınlanma'da atılmıştır, çoğu filozof, bilimsel rasyonalitenin fiziksel dünyaya başarılı uygulamasını, bilimsel rasyonalitenin bütün insan topluluklarının gelişimine eşit bir başarı ile uygulanabileceğini düşünerek yanılmıştır. Bu illüzyon 18. yüzyıldan öğrendiklerimizle birlikte çoktan yok olmalıydı; ama günümüz solcuları, ki eko-faşistler de buna dahil, bu fikre sarılmaya devam ediyor.

Geçmişte, 1990'lar ve erken 2000'lerde birçok solcu ben onların ideolojik yoldaşıymışım gibi benim yazılarıma atıfta bulundu. Bunu yalnızca seçici okuma yoluyla yapabildiler: Çalışmalarımda benim fikirlerimin radikal bir şekilde onlarınkilere aykırı olduğu kısımları anlayamadılar veya unuttular. Benim işlerimden alıntı yapan veya beni ilham kaynağı olarak gören bu eko-faşistler, [solculara] benzer bir şekilde seçici okumaya girişmişlerdir: [Eko-Faşistler] tamamen eserlerimin kritik kısımlarını görmezden geliyorlar; örnek olarak toplumun gelişmesinin rasyonel insan rehberliğinde asla ana planda olamayacağının gösterildiği yer olan Anti-Tech Revolution Birinci Kısım. Yalnızca buna dayanarak, birileri kesinlikle Eko-Faşistler --veya başkaları tarafından-- küresel ölçekte teknoloji ve doğal sağlık arasında istikrarlı bir ilişki kurma teşebbüsünün başarısız olacağını tahmin edebilir.

Şimdi II. özelliğe bakalım. Gerçek Anti Teknolojik hareket ırkçılığın veya etnik merkezciliğin bütün formlarını reddeder. Bunun "tolerans", "çeşitlilik", "çoğulculuk", "çokkültürcülük", "eşitlik" veya "sosyal adalet" ile hiçbir alakası yoktur. Irkçılığın ve etnik merkezciliğin reddi -açıkça ve basitçe- stratejinin ana noktasıdır.

Teknolojiyi limitlemeyi hedefleyen her hareket küresel olmalıdır çünkü eğer teknolojik ilerleme dünyanın bir parçasında kesilmiş iken öbür parça kısıtlamasız bir şekilde teknolojik ilerlemeye devam etme yolundan ilerlerse, dünyanın teknolojik tarafı, diğer tarafa kıyasla yakın veya uzak bir gelecekte (muhtemelen yakın) geniş bir kuvvet üstünlüğüne sahip olur ve diğer tarafın kaynaklarını sömürmek için orayı kontrol altına alır. Yalnızca en belirgin örneği vermek gerekirse, eğer teknolojik ilerleme ABD'de yasaklanmışken Çin kendi teknolojik gelişim yoluna devam ederse, Çin bütün dünyayı domine eder ve istediği bütün Amerikan doğal kaynaklarına --Amerikanların isteklerini dikkate almadan[2]-- el koyar.

Yeterince açık sebeplerden ötürü, beyaz üstünlükçü bir hareket küresel olamaz. Bir hareket hiçbir ırkın veya kültürün üstünlüğünü savunmadığını iddia ederken bile, eğer dünyadaki çeşitli ırkları ve kültürleri ayrık ve belirgin tutmakta ısrar ediyorsa, teknolojiyi kontrol almayı başaramayacaktır, çünkü kendi üyelerinin tutumu başka ırklar ve kültürler arasında kaçınılmaz olarak bir düşmanlığı/şüpheyi yüceltecektir. Her ırk ve etnik grup, kendi güvenliği uğruna, daha fazla güce sahip olduğundan emin olmaya çalışacaktır, dolayısıyla başka ırk ve etnik gruplardan daha gelişmiş teknolojiye de. Teknolojiyi limitlemeyi hedefleyen her hareket, ırklar ve etnik gruplar[3] arasındaki ayrılıkları minimalize etmek için çalışmak zorundadır. Duruca, stratejinin bir parçası olarak, ırksal ve kültürel karışmalar yüceltilmelidir. Eko-Faşistler, Sanayi Toplumu ve Geleceği'ni, Teknolojik Kölelik'i ve Anti-Teknolojik Devrim'i DİKKATLİCE okumalıdır. Bunu yapmak onların fikirlerini değiştirmeyecektir -- fikirleri akla değil, yalnızca duygusallığa dayandığı için-- ama en azından bu onların bana "ilham kaynağı" demesini ve kendi ideolojilerini desteklemek adına benim eserlerimi kullanmalarını engeller. Bu [Bu yazı] onlara, benim onların düşmanı olduğumu göstermeli.

Eko-Faşistlerin ırksal konudaki dogmatikliği, onları, solcular ile, aynı şekilde [solcular] ırklara kafayı takmış oldukları için, aynı aileye koyuyor. İkisi arasındaki tek fark, Eko-Faşistler "beyaz" ırkı hikayenin kahramanı yaparken, tipik solcular aynı ırkı kötü adam rolüne koyuyor. Eko-Faşistler ve tipik solcular yalnızca bir madalyonun iki yüzüdür.

Ted Kaczynski

Eylül 29, 2020

[1] Sofistike modern sosyalistler tüm özel şirketlerin yok edilmesini savunmuyor; onlar sadece özel şirketlerin topluma dair plan doğrultusunda kontrol edilip kısıtlanmasını istiyorlar.

[2] Sanayi Toplumu ve Geleceği, paragraf 195'e bakınız.

[3] Sanayi Toplumu ve Geleceği, paragraf 191&192 ve Teknolojik Kölelik, sayfa 178'e bakınız.