Fazıl Tar

Yaşam Anarşidir

02.15.2015

Alışveriş yapmak eğlence ya da oyun değildir. Sen gereksizce tüketip satın aldıkça etrafına fakirliğin ve yoksulluğun duvarlarını örersin. Dolabında çoğalan eşyalar, eşitsizliği ve umutsuzluğu besler. Dolaşmak ve zaman harcamak için aklına gelen ilk yer AVM ise çoktan reklam dünyasının ışıltılı bir kofluğunun sadık bir tebaası haline gelmişsin demektir. Basit ve sade bir yaşam doğal hayatlarımıza dönmenin en kestirme yoludur.

Güvenlik, emeği ve dünyayı sömüren sermaye sahibinin dayattığı ayrıştırıcı bir paranoyadır. Jiletli teller, kalın duvarlar, kameralar, alarmlar, polisler ve bekçiler senden çaldıklarını yine senden korumaya çalıştıkları birer güvensizlik aygıtlarıdır. Biriktirdikleri her şeyin başkalarının yaşamını harcadığının bilinciyle yükselttikleri duvarlar korkularının tuğlalarından örülmüştür. Kapıların ve kilitlerin seni sistemin kaybedenlerinden biri olmaktan kurtaramadığı geleceğe yakınlaştırdığını anla artık.

Okulda öğretilen ilk şey sıraya girmen ve oturmandır. Numaralanarak, söz verilince konuşarak, bağımsızlığını zamanın hegemonyasında terkederek, sınırların olduğunu bilerek herkese benzetilirsin okulda. Öğretmenin kürsüsü öğrencinin ezilmişliğidir. Okulla, hiyerarşinin tezgahından geçince artık meslek denen öğretilmiş sömürü mekanizmasının dişlilerinden biri olman kolaylaşır. Okulda uygarlık dedikleri yaşamak için yapman gerekenlerin sana dayatıldığı duygusuz bilgilerden başka bir şey öğrenemezsin. Okulda sana öğretilen her şeyi unut, senden sakladıkları her şeyi okulun dışında bulacaksın.

Tanrı fikri mantıklı, anlaşılabilir olmayan ve açıklanamayan şeylerin bir potada eritilerek somut bir bağnazlık gerçeğine dönüştürülmüş tarihi bir secde ettirme refleksidir. Tanrı fikri, doğanın inkarı, kontrolü, yağması ve çıkar amaçlı kullanılmasına zemin hazırlayan uydurulmuş hoş kokulu ve boyalı bir cerahattir. Sana ısrarla Tanrı’ya inandığını söyleyen birinden uzak dur çünkü; ele geçirmeye çalıştığı ilk şey kendine benzetmeye çalıştığı beynin olacaktır. Bir Tanrı’ya mı inanıyorsun o zaman parçası olduğun insanlığın ortak çıkarlarını darp eden tüm bozguncu hırslardan artık sorumlu değilsin demektir. Kendine inan, böylesi hiç var olmayan bir canavar kılığına bürünmeye çalışan hırsızların foyasını meydana çıkarır.

Parlamento, milletvekilleri konutları, milletvekilleri, emekli milletvekilleri, milletvekili maaşları, mazbatalar, politikacılar, komisyonlar, alt komisyonlar, bütçe, karma bütçe, konsalide bütçe, ödenek, örtülü ödenek, anayasa, yasa, yasama, yürütme, yargı, kanun, kararname, yönetmelik, tasarı, halk oylaması, gensoru, temsili demokrasi, seçim, oy pusulaları, sandık, pusula, evet, hayır, çekimser, plebisit, siyasi partiler, yüksek seçim kurulu, danıştay, sayıştay, yargıtay, askeri yargıtay, ordu, kışla, silah, biber gazı, hükümet, diktatörlük, padişahlık, cumhurbaşkanlığı, danışmanlık, başbakanlık, bakanlık, valilik, genel müdürlük, müdürlük, muhtarlık, encümen, aza, seçmen, vatandaş, vergi, gardiyan, polis, emniyet müdürlüğü, karakol, dayak, dava, gözaltı, işkence, ceza, sopa, ceberrut, sadist, katil, akrep, TOMA, cezaevi: DEVLET!

Mezbahalar yeryüzündeki yaşamın düşmanı korkunç ve gözlerden saklanmaya çalışılan tahakkümcü insan uygarlığının kan makineleridir. Hayat, hayattır ister kedi, ister inek, ister koyun isterse insan olsun. İnsan ve hayvan ayrımı, insanın kendi çıkarına kullandığı bir tahakküm biçimidir sadece. Hayvanların acı ve işkence çekerek etleri için öldürülmesi çok daha ahlaki ve sağlıklı yollar varken tüketicilerin talebi ve finansal destekleriyle gerçekleşir. Merkezi bir sinir sistemi ve acıyı, açlığı, susamışlığı hissetme söz konusuysa bir fare de, bir domuz da, bir inek de, bir koyun da, bir çocuk da aynıdır. Et yeme kültürünü sorgulamak, neden olduğu adaletsizliği, acıyı ve eşitsizliği göz önüne alırsak dünya düzenini sorgulamaktır. Tüm canlı yaşamlarından üstün tuttuğumuz inanç, din, bayrak, mülkiyet ve kutsallarımız olduğu sürece bu dünyada cinayetler hiç bitmeyecek. Anarşist olduğu kabul edilsin ya da edilmesin hayvan özgürlüğü; hakim türcü kültüre karşı defakto bir isyandır.

Anarşi, sevgiyle dostlukla tüm canlıları birey olarak gören bir farkındalığın ve hoşgörünün mücadelesidir!

Anarşi, vahşinin kuralsız ve kaotik isyancı güdüleridir!

Bizden koparılmaya çalışılan vahşi hayallerimizin yerine düzenin ve başeğmenin otoriter enstrumanlarıyla hayal kurmayacağız!

Otoriter saçmalıkların ve toplumun sözde değerlerini vandal bir aşkla, kaosu arzulayan nihilist bir başı bozuklukla yıkacağız!

Ve ölmeli, uzlaşmaya yol açan tüm kurumları yaratıp besleyen pasifizmin ataletle içselleşmiş her bir atomu!

Devlet, mülkiyet ve ideolojilerden bağımsız özgün, mutlak bir özgürlüğü arzuluyoruz!

Yaşam anarşidir!
İSYAN! YIKIM! ANARŞİ!


19.07.2022 tarihinde şuradan alındı: hayattabirleri.blogspot.com